Denizevleri 212. Sokak No:7 Atakum/SAMSUN
+90536 973 4679

Tanrısal Yenilenme

Vaaz için Okuma Bölümü EZRA 1:1-11

{Pers Kralı Koreş’in krallığının birinci yılında RAB, Yeremya aracılığıyla bildirdiği sözünü yerine getirmek amacıyla, Pers Kralı Koreş’i harekete geçirdi. Koreş yönetimi altındaki bütün halklara şu yazılı bildiriyi duyurdu: “Pers Kralı Koreş şöyle diyor: `Göklerin Tanrısı RAB yeryüzünün bütün krallıklarını bana verdi. Beni Yahuda’daki Yeruşalim Kenti’nde kendisi için bir tapınak yapmakla görevlendirdi. Aranızda O’nun halkından kim varsa Tanrısı onunla olsun. Yahuda’daki Yeruşalim Kenti’ne gidip İsrail’in Tanrısı RAB’bin, Yeruşalim’deki Tanrı’nın Tapınağı’nı yeniden yapsınlar. Krallığımda yaşayan yerliler, sürgün oldukları yerlerde sağ kalmış olanlara altın, gümüş, mal ve hayvanlar sağlamakla birlikte Yeruşalim’deki Tanrı’nın Tapınağı’na gönülden sunular sunsun.'” Böylece Yahuda ve Benyamin oymaklarının boy başları, kâhinler, Levililer ve ruhları Tanrı tarafından harekete geçirilen herkes, RAB’bin Yeruşalim’deki Tapınağı’nı yeniden yapmak için gidiş hazırlıklarına girişti. Komşuları gönülden verdikleri armağanların yanısıra, altın, gümüş kaplar, mal, hayvan ve değerli armağanlarla onları desteklediler. Pers Kralı Koreş de Nebukadnessar’ın Yeruşalim’deki RAB’bin Tapınağı’ndan alıp kendi ilahının tapınağına koymuş olduğu kapları çıkardı. Bunları hazine görevlisi Mitredat’a getirterek sayımını yaptırdı ve Yahuda önderi Şeşbassar’a verdi. Sayım sonucu şuydu: 30 altın leğen, 1 000 gümüş leğen, 29 tas, 10 30 altın tas ve birbirinin benzeri 410 gümüş tas, 1 000 parça değişik kap. Altın ve gümüş eşyaların toplamı 5 400 parçaydı. Sürgünler Babil’den Yeruşalim’e dönerken Şeşbassar bunların hepsini birlikte getirdi.}

Mesih İnancında gevşemek, rahatlamak insan için oldukça doğal bir durumdur. Bir müddet sonra her konuda aynı rehaveti gösteren insan Mesih İsa ile yaşamada da aynı rehaveti göstermeye başlayacak ve artık geyiğin suları özlediği gibi Tanrı’yı aramayı bir kenara bırakacaktır (Mezmur 42:1). Böyle durumlarda da çoğumuz Davut’un kurak diyarlarda, susuzluk çektiğini pek de dile getirmeyecektir (Mezmur 63:1
Ey Allah, benim Allahım sensin; seher vakti seni ararım; canım Sana susamıştır, kurak, yorucu ve suyu olmayan bir diyarda.

İşte böyle durumlarda aslında tek ihtiyacımız Tanrı’nın ruhunun bizi yeniden harekete geçirmesidir. 
Bu konuda Ezra ve Nehemya aslında aynı dönemi anlatmaktadır. Babil dönüşünde Ezra tapınağın inşaasını öne çıkartmakta ve Nehemya ise duvarların inşaasını öne çıkarmaktadır. Ezra’nın yaptığı ve Nehemyanın yaptığında aslında yenilemek ve bina etme kavramlarında ruhsal bir yenilenmeyi sağlama hedefi vardır. 
Ezra kitabı aslında iki ayrı bölümdür. 1-6 öbölümleri Zerubbabel’in önderliğinde bir kısım Musevilerin tapınağı inşaa amacını güderek göçlerini ele almaktadır (İ.Ö 538). 16 yıl karşı çıkmalar nedeniyle geri kalan plan İ.Ö 536’da başlar. Haggay ve Zekeriya’nın peygamberlik hizmetleri döneminde binanın yenilenmesi tamamlanır (İ.Ö 515).
6. ve 7.bölümler arasında 58 yıllık bir boşluk vardır. Burada da Ester hadisesi olmuştur. 7.bölümün başında İ.Ö 457’de Ezra başka küçük bir gurubun Yeruşalim’e dönmesine öncülük etmektedir. İlk dönüşten 81 yıl geçmiştir ve hala Ezra çevredekilerin gelenleri asimile etmesinden dert çekmektedir. 

Kısaca kitabın konusu Tanrı’nın amacı kendi halkını vaatleri doğrultusunca kendi istemi doğrultusundaki yerde toplayarak onları ruhsal birer önder gibi bereketlemesi ve bina etmesidir. O zaman şöyle diyebiliriz. 

Ruhsal yenilenme için kendi yüce amacı ve muhteşem vaatleri doğrultusunda Tanrı’nın yüce gücüne ihtiyaç vardır.

1.Tanrı’nın kurak anlarımızda arzuladığı bizim ruhsal anlamda yenilenmemizdir. 
Bildiğimiz gibi Tanrı İsrail’i dört yüz yıl boyunca uyarmıştı. Sonunda onların itaatsizliği ve putperestliği onları yabancıların ellerine itmişti. Zaten bu konuda Tanrı’nın da vaati vardı (Y.Tekrari 28:64). Bin yıl kadar önce Tanrı Musa aracılığı ile halkını şöyle uyarıyordu: 

Ve RAB sizi, yerin bir ucundan yerin obür ucuna kadar bütün milletler arasında dağıtacak; ve orada, ağaca ve taşa, senin atalırının bilmediği başka ilahlara kulluk edeceksin. Ve o milletler arasında rahat bulmayacaksın, ve ayağının tabanı için dinlenme yeri olmayacak; ve RAB sana orada titreyen yürek, göz sönüklüğü, ve can dermansızlığı verecek ve önünde hayatın sallantıda olacak ve güce gündüz korkacaksın, hayatından emin olmayacaksın (28:64-66)

Bütün bunların olma sebebini İbraniler 12: 6,8 ‘de okuyoruz: Çünkü RAB sevdiğini azarlar, ve kabul ettiği her oğulu döver…fakat herkesin paydaş olduğu azarlamadan mahrumsanız, oğullar değil, gayri meşru evlatlarsınız…

Aslında hepimiz bir anlamda Babil’deyiz. Dünyayı seviyoruz ama aynı zamanda dünyanın bize korku ve titreme getirdiğini de biliyoruz. 
Babil’deki birçokları neden rahatımızı bozalım ki, diyorlardı. Birçoğu orda doğmuşlar eski dönemdeki tapınağın görkemini duymuşlardı ama artık onlar eski öykülerdi. Rahat evleri bırakıp gitmek pek de akıllı işi olmayacaktı. Ama Babil’deki bazı Yahudiler içinse durum oldukça farklıydı. Onlar yabancı diyarda Rab’bin övgülerini nasıl söyleyebiliriz diye üzüntü duyuyorlardı. Rab’bin tapınağının yıkık durumu onları üzüyordu (Mezmur 137:4; 137:6). Putperest Koreş’in Yahudilere dönüşe izin vermesi bu kişiler için büyük mutluluk olmuştu (126:2-3). Tanrı onlara büyük şeyler yapmıştı gerçekten.

2. Bu ruhsal anlamdaki yenilenme için Tanrı’nın yüce gücü gerekmektedir. 
Tanrı Yeremya aracılığı ile; Babil için tam yetmiş yıl dolunca, sizi arayacağım ve sizi bu yere geri getirmekle iyi sözümü size yapacağım. Çünkü sizin için düşünmekte olduğum düşünceleri ben bilirim, RAB diyor, kötülük düşünceleri değil, ancak sonunuzda size ümit vermek için selamet düşünceleridir. Ve beni çağıracaksınız, ve gidip bana dua edeceksiniz, ve sizi işiteceğim. Beni arayacaksınız ve bütün yüreğinizle beni arayınca bulacaksınız. Ve kendimi size buldurtacağım, RAB diyor ve sizi sürgünlükten geri getireceğim ve sizi sürmüş olduğum yerlerin hepsinden ve bütün milletlerden toplayacağım, RAB diyor; ve sizi oradan sürgün ettirdiğim yerden geri getireceği (Yeremya 29:10-14) demektedir. 

Aslında Tanrı yaralanmıştı ama şimdi şifa veriyordu. Tanrı öldürülmüştü ama şimdi hayat veriyordu (Tesniye 32:39). Aslında Koreş’in bu izni vermesinin de arkasında kendi çok tanrılılığı ve buna olan inancı gereği farklı tanrılara inananlara müsamahası yatıyordu. Fakat bize göre önceden söylenilen peygamberliklere bakarsak neden her ne olursa olsun aslında Tanrı’nın muhteşem vaadinin, gücünün işlemesi söz konusuydu. 

Rabbin elinde kralın yüreği su arkları gibidir; istediği tarafa onu çevirir (Süleymanın Meselleri 21:1)

Hele hele söylenildiği gibi inanan inanmayan insanların gönüllü takdimeler sunması insan algılarının dışında Tanrısal hazırlayışa güzel bir örnektir (Ezra 1:4,6). 

Kısacası yenilenme her ne kadar insan taktiklerine, planlarına göre işleyecek gibi görünsede Tanrı eli yoksa uyanış ve yenilenmenin olması mümkün değildir.

3. Ruhsal yenilenme ancak Tanrı’nın lütu dolu vaatleri doğrultusunda mümkündür. 

Herşey Tanrı sözünde Tanrı’nın verdiği vaatlere bağlıdır. Tanrı insan gücüyle gerçekleşebilecek bir yenilenme sözü vermemiştir. Fakat madem Tanrının bu konuda vaatleri vardır o zaman bizim de yapabileceğimiz birşeyler olabilir.

a.Herşeyden önce dua Tanrı’nın vaatlerini pratik yaşama getirir. 
Daniel peygamberin Yeremya’nın peygamberliği üzerinde derin düşünmesi ve Tanrı’ya sürgündeki halkının bağışlanması ve yeniden bina edilmesi konusundaki duası bu dramatik tarihsel değişimin arka planını oluşturmaktadır (Daniel 9). Daniel Yeremya’yı “yetmiş yıl tamamlandı, şimdi oturup bekleyelim bakalım ne olacak” şeklinde okumadı. 

Eğer biz kendimizde ve Tanrı’nın kilisesinde ruhsal anlamda bir yenilenme ve uyanış istiyorsak öncelikle Tanrı önünde O’nun vaatlerinin bilincinde eğilmeli ve kendimizi alçaltmalıyız. 

Eğer bizler mecaz anlamda Babil’deysek ve tapınağımız da yoksa herhangi bir değişimin olmasını elbette isteyecek durumda olamayacağız. Ama eğer biz gerçekten Tanrı’nın vaatlerini anlar ve bunların umduğumuzun da ötesinde şeyler olduğunu görürsek o zaman Tanrı o vaatleri yerine getirene dek Tanrı’nın dizinin dibinde oturup dua edip duracağız demektir.

b.Tanrı’nın Sözü vaatlerini ve bereket yollarını bize açıklamaktadır.
Ezra dönemindeki bu yenileniş aslında Tanrı’nın sözünde yenilenmeydi. Yeremya ve Yeşaya peygamberlerin peygamberliklerinin yerine gelmesi Tanrı Sözünün gerçek ve güvenilir olduğunu, durum her ne kadar umutsuzda olsa nedenli etkin olduğunu onlara anlattı. Ezra 7:10’u okursak bu konuda ne denli derin bir kelam bilgisine sahip olduğunu anlamamız mümkündür. Nehemya 8:8’de de Ezra önderliğinde birçoklarının iyi kelam öğrendiğini görüyoruz. Kısacası Ezra Tanrı’nın değiştiren gücünü çok iyi biliyordu. (Bazılarına göre 119 ve 176. mezmurlar Ezra’ya aittir). 
Gerçek yenilenme, reform hep Tanrı’nın Gerçeğine yani Sözüne dönmeyle başlar. Luther, Calvin ve diğer Reformcular hep Tanrı Sözünü sistematik olarak öğretmek ve uygulamakla reformun gerçekleşmesinde Tanrı tarafından kullanıldılar.

c.Tanrı’nın sağlayışı vaatlerine bağlı olmayı sağlar. 
Tanrı sürgünün yetmiş yıl sonra biteceğini söylüyordu. Ama bu nasıl olabilecekti. Yeruşalim’in surları yıkılmıştı, tapınak yıkılmıştı. Bütün bunlar yeniden nasıl ayağa kalkacaktı? Yahudilerin bu konuda kaynakları, güçlü önderleri de yoktu. 

Ama Tanrı taşlardan kendisine inanan oluşturabileceği gibi Koreş gibi bir imanlı olmayan kişiyi kullanmıştı. Hemde Nebukadnezar’ın sakladığı hazinelerin bile tapınak inşaası için verilmesi gibi inanılmaz olayların gerçekleşmesiyle olamaz denen olmuştu. 

Mesih İsa’nın sözlerine bakalım. Matta 16:18’de ve Vahiy 5:9’da her oymaktan, her kabileden, her dilden insanların Mesih’e geleceğini söylüyor. Bu aslında olması imkansız gibi görülen bir durum değil mi? Duada bekleyin. Eğer Rab diyorsa ve daha önce de dedikleri hep oluyorsa, muhakkak olacaktır. Tanrı’nın işi Tanrı’nın sağlayışında hiç bir aksama olmaksızın kendi yoluyla gerçekleşecektir. 
Kısacası ruhsal yenilenmenin Tanrı’nın lütuf dolu vaatlerine göre Tanrı’nın gücüne gereksinme duymaktadır.

4. Ruhsal yenileniş Tanrı’nın yüce amacı içindir. 
İnsanların günahları nedeniyle Tanrı’nın yüceliği görsel anlamdaki tapınağın yıkılışıyla bir anlamda yıkılmıştı. Ezra’da dokuz kez hiç bir yerde geçmediği kadar çok “Göklerin Tanrısı” sözü geçmektedir. Bu Tanrı’nın hükümranlığına işaret etmektedir. 

Bu tapınağın yeniden inşaası Tanrının yüceliğinin ne olduğunun bir kez daha gözler önüne serilmesi içindir. Mesih’in görünümü ile de yine aynı şey söz konusu olmuştur. Bu nedenle Luka’da şu sözleri görüyoruz: Ve kavmın İsrailin izzeti olan kurtuluşunu gözlerim gördü (Luka 2:32). 
Tanrı’nın bugün de amacı aynıdır. Kendi halkını yenilemek suretiyle kendi izzetinin ilanıdır. Mesih İsa’nın kurtarışını tüm dolayısıyla Tanrı’nın görkemini tüm insanlığa ilan Mesih İsa’da yüreğimizde Tanrısal tapınağın yine Tanrı tarafından inşaa edilmesi gerçeğinde yatmaktadır. 

Ruhsal yenilenme dünyada dünyadan uzakta mutlu bir yaşam sürmemiz için değil; ruhsal yenilenme kendi yüceliği bütün dünyaca bilinsin diye Tanrı’nın amacı doğrultusundadır.

Sonuç: 
Bu nasıl olacaktır? 
1.Tanrı’ya yenilenmiş, kutsal, ibadet eden ve sürekli müjdeyi vaaz eden kişilerden oluşan kendine ait halkını yani kilisesini oluşturması için yürekten ve sürekli dua edin. 
2.Bunların olmasını arzularken bu kişilerden biri olmak ve bahsedildiği şekilde bir tanıklık vermek için kendinizi Mesih İsa’da ve Kutsal Ruh’un yönlendirişinde tanrısal bir yaşama adayın. 

Aslında herşey öncelikle kişisel düzeyde başlar sonra genele doğru hareket eder. Diğer bir değişle Tanrı’nın sizi yenilemesi için Tanrı’ya yakarın. Eğer yüreğinizde böyle bir arzu varsa bu zaten Tanrı tarafından size verilmiş bir arzudur (1:5). Zaten her birimiz “bütün yüreğimizle Tanrı’yı aramakla”(Yeremya 29:31) sorumlu değil miyiz?
Özellikle önderler bu sorumluluktadır. Eğer siz gerçekten bu yenilenmeyi, değişmeyi, Rab’le yepyeni bir biçimde yeni yaşamınızı sürdürmeyi arzuluyorsanız hiç vakit geçirmeyin Kelamınızı elinize alın ve Mesih İsa’da, Kutsal Ruh’un teşviğinde O görkemli Tanrı’nın kurtarışını gönenerek ilerleyin. 

Unutmayın yaradılmış olmamızın en büyük nedeni Tanrı’yı yüceltmemiz ve O’ndan sonsuza dek zevk almamızdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir