Kurtuluşumuzun kesinlikle Mesih’e İMAN etmekle olduğunu biliyoruz, Efesliler 2:8 İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır. Yalnız Hıristiyanlıkta 2 sakrament vardır, (Sakrament görünmez Lütfün Görünür halidir) bunların biri Vaftiz, diğeri Rabbin sofrası’dır, ben Vaftiz konusu hakkında bu ödevimi tamamlamak istiyorum, Ama bu ödev Bebek vaftizi üzerine olacaktır.
Bebek Vaftizi, bu kelime öncelikle bir çok kilisede farklı uygulanmaktadır ve farklı bakılmaktadır, bu konuya deyinmeden önce vaftiz nedir ona bakmak istiyorum.
Vaftiz için şöyle bir deyim kullanmak çok doğru olur, Hıristiyan olmak için Vaftiz olunmaz, Hıristiyan olanlar Vaftiz olurlar. Vaftiz, hem İsa Mesih’te birleşmek için işaret hemde bir mühürdür. Yetkili kişiler bazen uzaktaki insanlara emirlerini, duyurularını, sözlerini iletmek için mektuplar gönderirler ve biz bu bize gelen mektubun gerçekten doğru kişiden gelip gelmediğini anlamak için alttaki imzasına bakarız, eğer bu mektup yetkili birisinden geliyorsa da mutlaka yetkili kişinin Mühür’ü vardır, biz bu mühüre baktığımızda anlayabiliriz, gerçekten gelen haberin, mektubun ondan olduğunu.
Hıristiyanlıkta Vaftiz’de bir mühür’dür. Tanrı’nın mühürü, Ancak önce söz vardır yani önce sözlerini bize açıklamıştır ve bu sözlerini de bu sakramentle mühürlemiştir.
Vaftiz bizlerin eski hayatımıza öldüğümüzü ve Mesih de doğduğumuzu artık Mesih’le birlikte olduğumuzu Kutsal Ruh’un yenileyen lütuf aracılığı ile günahın lekesinden, suçluluğundan Mesih İsa’nın Çarmıhta uğrumuza akıttığı kanının üzerimize serpilmesi ile kurtulmak olarak algılayabiliriz.
Bu Mühür konusunu biraz daha açmadan önce Vaftiz konusun eski antlaşmadan beri var olduğunu görmekteyiz, Levililer 11:44 Tanrınız RAB benim. Kendinizi kutsayın ve kutsal olun. Çünkü ben kutsalım. Bu ayetten sonra Rab Musa’ya yıkanmalarını açıklıyor Levililer 13:34b Hasta giysilerini yıkayacak ve temiz sayılacaktır. Levililer 14:51-52 Sedir ağacını, mercanköşkotunu, kırmızı ipliği, canlı kuşu alıp kesilen kuşun kanına ve akarsuya batıracak. Yedi kez eve serpecek. Böylece kuşun kanı, akarsu, canlı kuş, sedir ağacı, mercanköşkotu ve kırmızı iplikle evi paklamış olacak. Ayrıca Levililer 15:6;8;10;11 dede devamlı temizlenmek içinyıkayacak, yıkanacak, sözleri geçmektedir. Levililer 15:13 akarsuda yıkanacak ve temiz sayılacak. Levililerin burada Tanrının kirli saydığı şeylerden kurtulmanın yöntemlerini görüyoruz Yıkanma Ve Vaftizi düşündüğümüzde bize bir örnek oluşturmaktadır. Sonra Mısırdan Çıkış 29:1a Bana kâhinlik edebilmeleri için, Harun’la oğullarını kutsal kılmak üzere şunları yap: Tanrı Musa’ya Harun ve oğullarını kendisine Kahinlik etmeleri için seçtikten sonra onların bu göreve başlamadan önce şunları yapmasını istemektedir. Çıkış 29:4 Harun’la oğullarını Buluşma Çadırı’nın giriş bölümüne getirip yıka. Bu ayette açıkça gördüğümüz gibi Tanrı hizmetine seçmeden önce Harun ve Oğullarının Yıkanmasını Paklanmasını istiyor, Ve bizlerinde kesinlikle öyle olmamız gerekmektedir. Ve ayet deki su ile yıkanmaları onları Tanrı’nın önünde durabilmelerini hazırlıyordu, O dönemde Kahinlere yardım eden insanlar vardı Levililer ve Tanrı sadece Kahinlerin değil aynı zamanda Levililer’inde yıkanmalarını istiyordu. Sayılar 8:5-8 RAB Musa’ya şöyle dedi: “Levililer’i İsrailliler’in arasından ayırıp dinsel açıdan arındır. Onları arındırmak için şöyle yapacaksın: Günahtan arındırma suyunu üzerlerine serp; bedenlerindeki bütün kılları tıraş etmelerini, giysilerini yıkamalarını sağla. Böylece arınmış olurlar.
Kutsal Kitapa baktığımızda bu yıkanmalar pis koktukları veya uzun süredir yıkanmadıkları için değil onları Tanrı’ya hizmet için hazırlıyordu. Kutsal Kitap’ta Gurur kötü bir şeydir ama benim çok büyük gurur duyduğum bir ayet vardır Hezekiel peygamberin kitabında Size Yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. Evet bu gerçekten Tanrı tarafından seçilmiş olmak O’nun kendi öz halkı olmak, O’nun çocukları olmak açısından mutluluk verici bir şey ama bu ayetin başına bakalım burada bu yeni yüreği, yeni ruhu almadan önce Tanrı bize bunu nasıl sağlıyor. Hezekiel.36:24-26 “`Sizi uluslar arasından alacak, bütün ülkelerden toplayıp ülkenize geri getireceğim. Üzerinize temiz su dökeceğim, arınacaksınız.Sizi bütün kirliliklerinizden ve putlarınızdan arındıracağım. Size yeni bir yürek verecek, içinize yeni bir ruh koyacağım. İçinizdeki taştan yüreği çıkaracak, size etten bir yürek vereceğim. Amin.
Evet Eski Antlaşma’da Tanrının temizlememiz için neler gerektiğini veya temizlerken neler yaptığını gördük ve bu tüm olaylar bizlere Yeni Atlaşmanın yani İsa Mesih’te vaftiz olmayı işaret etmektedir. Ve Rabbimiz bu emri sadece İsrailoğulları için değil tüm uluslar için vermektedir Matta 28:19 Bu nedenle gidin, bütün ulusları öğrencilerim olarak yetiştirin. Onları Baba, Oğul ve Kutsal Ruh’un adıyla vaftiz edin. Ve Rab Tanrının eğemenliğine girmek için İnsanın yeniden doğması gerektiğini söylemektedir. Bu yeniden doğma Yuhanna 3. bölümdeki Nikodim’in anladığı gibi doğmuş bir insanın yeniden annesinden doğması değil buna cevabı net bir şekilde….. İsa şöyle cevap verdi: “Sana doğrusunu söyleyeyim, bir kimse sudan ve Ruh’tan doğmadıkça Tanrı’nın Egemenliğine giremez. Yuhanna 3:5 az sonra Bebek Vaftizinede bakacağımız gibi Tanrın’ın eğemenliğine girmek için bu gereklidir. Kutsal Kitap’da bu konu ile çok net ayetler bulunmaktadır. Titus 3:4-6 Ama Kurtarıcımız Tanrı, iyiliğini ve insana olan sevgisini açıkça göstererek bizi kurtardı. Bunu, doğrulukla yaptığımız işlerden dolayı değil, kendi merhametiyle, yeniden doğuş yıkamasıyla ve Kurtarıcımız İsa Mesih aracılığıyla üzerimize bol bol döktüğü Kutsal Ruh’un yenilemesiyle yaptı.
Bu ayette doğuş ve Kutsal Ruhun bir araya gelip birlikte işlediğini görmekteyiz. Yeniden doğuşumuz günahdantemizlenmeyi içeriyor. Vaftizimizde bu yeni doğuşun işareti ve simgesidir.
Bebekler ilk doğduğunda hemen banyo yaptırırlar, Vaftizde böyledir Vaftiz olduktan sonra Kutsal Ruhu almamız bununla bağlantılıdır.
Elçilerin İşleri 2. bölümde Petrus Dünyanın dört bucağından gelen Yahudilerle konuşurken Petrus’un Mesih hakkındaki anlattıklarından o kadar etkilendiler ki, Bu sözleri duyanlar, yüreklerine bir hançer saplanmış gibi oldular. Petrus ve öbür elçilere, “Kardeşler, ne yapmalıyız?” diye sordular. Elçilerin İşleri 2:37 ve Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız. Elçilerin İşleri 2:38
Çok güzel ve net bir vaat İsa Mesih’in adıyla vaftiz olun ve Günahlarınız bağışlanması için bunu yapın, Vaftiz olunKutsal Ruh’un armağanını alacaksınız, Günahlarınız bağışlanacak.
Bu yazının başında özellikle bir mesajı belirtmek istedim (Kurtuluşumuzun kesinlikle Mesih’e İMAN etmekle olduğunu biliyoruz, Efesliler 2:8 İman yoluyla, lütufla kurtuldunuz. Bu sizin başarınız değil, Tanrı’nın armağanıdır.) ), çünkü Kutsal Kitap’da bazı ayetlere sadece yüzeysel baktığımızda bunların günahlardan arınmak için İman etmekten başka ayrı bir yol olduğu, Sakrament olan Vaftizin günahlarımızı bağışladığı, üzerimize su serpen veya kollarımızdan tutup suya batıran adamın özel bir gücü olduğu veya suyun doğa üstü bir gücü olduğu ve bu suya vaftiz olmak için girenlerin su aracılığı ile günahlardan arındığımız anlaşılabilir / görünebilir. Ama bu bakış açısı çok yanlıştır ve böyle düşünülmemelidir. Elçilerin İşlerinde okuduğumuz Petrus müjdeyi halka duyurduktan sonra ne olduğuna dikkat edelim. Üç bin kişi bu duyuruya, ilan’a, müjdeye karşılık veriyor ve hemen Vaftiz oluyorlar. İnsanlar İsa’ya iman ediyorlar ve sonra Vaftiz oluyorlar, Vaftiz olduktan sonrada O’nun lütfunu güçlü bir biçimde hissediyorlar. Haydi, ne bekliyorsun? Kalk, O’nun adını anarak vaftiz ol ve günahlarından arın!’ Elçilerin İşleri 22:16 Hananya Pavlus’a böyle diyor, ve Pavlus Vaftiz’e değil hepimizin günahlarını temizleyen İsa Mesih’e güveniyor. Dolayısı ile Pavlus’un güvendiği Tanrı’nın İsa Mesih aracılığı ile sunduğu lütuftur. Bu ayetlerde gördüğümüz ve Pavlus’un bize açıklamak istediği Vaftizin, tüm insanlarda sadece bir Tanıklık değil imanlının hayatında etkili bir araç olduğudur.
Burada Vaftiz hakkındaki ayetlerden söz etmekten korkmamalıyız yani bu ayetleri kullandığımızda Vaftiz’in İsa Mesih’e iman etmenin önüne geçtiğini düşünmemeliyiz. Dikkat etmemiz bazı sözler vardır, Bu dikkat edeceğimiz sözler bize Lütfün ve Lütfün aracısı arasındaki ilişkiyi açıklamaktadır. Bize anlatılan Vaftiz olduğumuzda su bizim günahlarımızı yıkayıp aklayacak değildir. Ancak İsa Mesih adıyla vaftiz olduğumuzda esas gücün sahibin’in adıyla vaftiz olduğumuzda vaftiz aracılığı işleyen Tanrının gücüdür.
Ayrıca Mesih’in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde günahlı benliğinizden soyunarak elle yapılmayan sünnetle O’nda sünnet edildiniz. Vaftizde O’nunla birlikte gömüldünüz ve O’nu ölümden dirilten Tanrı’nın gücüne iman ederek O’nunla birlikte dirildiniz. Koleseliler 2:11-12
Kutsal Kitap’ın bu bölümünde Pavlus İsa Mesih’le ve Vaftizle bir paralelik bir birliktelik çıkarabilmek için sünnetle vaftiz arasında bir bağ oluşturuyor. Buradaki Pavlusun amacı Eski Antlaşmadaki sünnetin günahtan arınmayı simgelemesidir. Bu yüzden Tanrı İsraillilerden yüreklerini sünnet etmelerini istemişti. Bu ise Vaftizin günahların bağışlanması açısından hem işaret hemde mühür’dür.
Ey kocalar, Mesih inanlılar topluluğunu nasıl sevip onun uğruna kendini feda ettiyse, siz de karılarınızı öyle sevin. Mesih, inanlılar topluluğunu suyla yıkayıp Tanrısal sözle temizleyerek kutsal kılmak için kendini feda etti. Öyle ki, inanlılar topluluğunu, üzerinde leke, buruşukluk ya da buna benzer bir şey bulunmadan, görkemli bir biçimde kutsal ve kusursuz olarak kendine sunabilsin. Efesliler 5:25-27
Burada inanlılar topluluğu yani Kilise yeni yıkanmış bir gelin olarak gösterilmektedir. Temizlenmiş, yenilenmiş ve Mesih için süslenmiş ve bu işlem Yukarıdaki ayetten anladığımız gibi, suyla ve Sözle yapılmıştır. Biliyoruz ki bu günahtan kurtulmak için bir günaha sahip olmamız gerekli, oda herkeste ama herkeste bolca vardır. Ve bu kirlilikten kurtulmanın tek yolu Vaftiz olmaktır.
Tüm bu Vaftiz’in ne demek olduğuna ve Vaftiz’in amacının ne olduğuna baktığımızda Bebeklerinde vaftiz olmalarının gerektiğini görebilmekteyiz. Ancak biliyoruz ki bu uygulama bir çok Kilisede uygulanmamaktadır. Ancak bizim için tek gerçek ve yanılmaz rehber olan Kutsal Kitap’a baktığımızda bunun yapılmasının mümkün olduğunu hatta gerek olduğunu da görebilmekteyiz. Eğer bunu gözardı edersek temel günah hakkındaki öğretişini unutmuş ve kabul etmemiş oluruz. Davut ne diyor bakalım Mezmur 51:5’de “Nitekim suç içinde doğdum ben, Günah içinde annem bana hamile kaldı.”
Davut daha Rahimdeyken günahlı olduğunu kabul ediyor çünkü Günah, düşüşten itibaren insanlığın temel sorunudur, İlk insan olan adem ve Havadan beri insanın bir parçası halindedir. Her zaman yüreğimizde bir asilik bir çekemezlik vardır bu ilk insanda olduğu gibi bizim yaratılışımızdan beri böyledir ve içimizdeki arzulara kötü arzuları ulaşmak için her türlü emri çiğneyip kötüyle bile işbirliği yapmaya hazırızdır. Yaratılış 3:5 Çünkü Tanrı biliyor ki, o ağacın meyvesini yediğinizde gözleriniz açılacak, iyiyle kötüyü bilerek Tanrı gibi olacaksınız.Adem ve Havvanın yaptığı gibi içimizdeki hırs bizi her şeye sahip olmamıza rağmen daha fazla arzusu yüzündenTanrı yerineşeytana bile inandırıyor.
Doğuştan itibaren özgürlük arıyoruz, daha fazla özgürlük ve her şeye sahip olmak ama hiç bir şeye bağlı olmak istemiyoruz. Ve bu yüreğimizdeki duygular hem küçüklerde hem büyüklerde vardır, ancak bazen günahları yanlış anlayabiliyoruz, “Tamam büyük insanlar günah işleyebilirler, ancak küçük bir bebek nasıl olurda Tanrı’nın yasakladığı Zina, Hırsızlık, Yalancılık, Putperestlik yapabilirki? Buna göre bebekler günahsızdır” diye düşüne biliriz, ancak bu olaylar Tanrı’nın sadece yasak dediği birçok şeyin bir tanesini yapmadığımızda günahkar olmadığımız anlamına gelir, Tanrı o kadar kutsaldır ki o toplu iğne ucu kadar bile bir günaha bakamaz günahtan nefret eder. İşte yukarıda vaftizi açıklarken günahtan arınma dediğimiz Vaftizin daha büyük bir sorundan, yani Günahın daha büyük sorunundan, doğamızdan gelen ana günahtan bahsetmektedir. Ve tabikigünahlarda bu ana sorundan kaynaklanıyor.
Davut Mezmur 51’de anlattığına göre günahı incelediğinde günahlardan değil ana günahından temel günahtan rahatsız olduğunu söylüyor. Ana rahminde bulunduğu durumdan, doğasından rahatsız, Ana rahminden beri günahının varlığından rahatsız oluyor. Az önce dediğimiz gibi bebekler hiçbir eylem günahta bulunmamışladır, ancak yinede günahkarlardır. Çünkü onlarda küçük insanlardır ve onlar dada tüm insanlarda olduğu gibi onların yüreğinde de bozukluk eksiklik günaha meyillilik vardır. Vaftiz olmak için gerekli olan şeyi söylemiştik “Günaha sahip olmak” dolayısı ile bebeklerde tüm insanlar gibi buna sahiptir. Tüm bunlara rağmen çocuklar hala günah işlemez diyorsak bu çok safça bir yaklaşım olmaktadır ve ilk günahın ne kadar etkileyici olduğunu göz ardı etmektir. Adem ve Havva zamanında başka insanlarmı vardı ve Adem ve Havva’da onlardan günahı öğrenip yapmışlardı? Tabiki hayır doğuştan insan oldukları için yürekleri onları günaha çekmişti.
Bir bebeği gözetlemek onunla vakit geçirmek bebeklerin günahkar olup olmadıklarını görmek için aslında bize bir ip ucu verebilir. Bu konuda Aziz Avgustin şöyle demiştir “Bebeklerin, annelerinin dikkatlerini çekmek için bağırıp çağırmalarına dikkat edin” Bu gibi hareketlerde bulunarak kendilerini zararsız gibi görünmelerine rağmen ne kadar çok bir gücü elinde bulundurduklarını anlarız.
Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şu: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek. Sünnet olmalısınız. Sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak. Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan bir yabancıdan satın alınmış köleler dahil sekiz günlük her erkek çocuksünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.Yaratılış 17:10-12
Yukarıdaki ayetde gördüğümüz gibi atamız İbrahimle Tanrı’mız lütuf antlaşması yaparken “Antlaşmanın koşulu olarak her çocuk sünnet yapılacak ve bu sünnet Gelecek kuşaklar boyunca sürecek denmiştir.Ayetin devamına baktığımızda,
Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak. Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacak, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir.Yaratılış 17:13-14
Eski antlaşmadaki bu Tanrı’nın vaad ettiği tüm bereketler Yeni Antlaşmada daha önceden vaad edildiği gibi tüm uluslara ulaşmıştır.
Elçilerin İşleri 7:8 Sonra Tanrı onunla, sünnete dayalı antlaşmayı yaptı. Böylelikle İbrahim, İshak’ın babası oldu ve onu sekiz günlükken sünnet etti. Ve İshak Yakup’un, Yakup da on iki büyük atamızın babası oldu.
Yukarıdaki ayetde İstefan Tanrı’nın İbrahimle sünnete dayalı antlaşma yaptığını söylemektedir. Yaratılış 17 de ve İstefan’ın söylediği sünnetin antlaşmanın mühürü olması çok önemlidir. Bu antlaşma en üst biçimde Tanrı’nın şü vaadini, şu sözünü bildirmektedir. Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin, senden sonra da soyunun Tanrısı olacağım. Yaratılış 17:7, Şimdi sözümü dikkatle dinler, antlaşmama uyarsanız, bütün uluslar içinde öz halkım olursunuz. Çünkü yeryüzünün tümü benimdir. Mısırdan Çıkış 19:5 Ayrıca bu vaadi Yasanın Tekrarı 7:6; 14:2, ve Yeremya 31:33’de de görmekteyiz.
Kutsal kitap’ın diğer bölümlerinde de sünnetin bu anlamda olduğunu görmekteyiz. (Mısırdan Çıkış 6:12, 30 – Levililer 19:23; 26:41- Yasanın Tekrarı 10:16, 30:6 – Yeremya 4:4;6 : 10, 9,25) Yani insanlar “Çocuklar dahil” Tanrı’nın önünde O’na ait bir halk olmaya layıklığın işareti ve mühürü olduğu gibi aynı zamanda birlik ve beraberliğin işareti ve mührü oluyordu. Ayrıca Kutsal Kitap Pavlus sünneti iman’ın doğruluğunun mührü olarak belirtmiştir. İbrahim daha sünnetsizken imanla aklandığının kanıtı olarak sünnet işaretini aldı. Öyle ki, sünnetsiz oldukları halde iman edenlerin hepsinin manevi babası olsun ve böylece onlar da aklanmış sayılsın. Romalılar 4:11 ayrıca Koleseliler 2:11-12 Ayrıca Mesih’in gerçekleştirdiği sünnet sayesinde günahlı benliğinizden soyunarak elle yapılmayan sünnetle O’nda sünnet edildiniz. Vaftizde O’nunla birlikte gömüldünüz ve O’nu ölümden dirilten Tanrı’nın gücüne iman ederek O’nunla birlikte dirildiniz. Ayrıca Romalılar 2:25-29 – Filipililer 3:3 Dolayısı ile Vaftiz imanla aklanmanın Mührüdür ve bu mührü kimse sökemez.
Başta Mühür olayına verdiğimiz örneğe birtane daha vermek gerekirse hepimizin evinde işyerlerinde Elektrik ve Su saatleri vardır ve bunu yetkili kişiler gelir mühürlerler ki kimse gelip bu saatlerin içine müdahale etmesinler, o saatlerin içinde sadece o saate mühürü koyan insan gelir müdahale edebilir başkası müdahale edemez eden insana da ceza vardır. Tanrı’da böyle yapmıştır, bu imanla aklanmanın mühürü olarak bize bu vaftiz’le mührünü koymuştur dış etkenlerden bizleri korumak için. Kutsal kitap’a baktığımızda bunu açıkça görüyoruz bunu Tanrı açıkça söylemektedir, peki Çocuk vaftizine karşı çıkanlara bunu sormalıyız. “Neden bu mühüre çocukların sahip olmasına karşı çıkalımki???”
Rab İsa Ne diyor çocuklar için? Kutsal kitap’a baktığımızda Bırakın çocuklar bana gelsin, Hatta Göklerin egemenliği çocuklar gibi olanlarındır demektedir. Pavlus’takutsal diye bahsederken çocuklardan bahsetmiştir.
Kutsal Kitap’ta yine birçok ailenin hep beraber vaftiz olduğunu, yani çocukların ayrı tutulmadığını görmekteyiz.
Son olarak Ayetine bakalım çocuklara Kutsallık kavramı verilmektedir. 1 Korintliler 7:14 Çünkü iman etmemiş koca, karısının aracılığıyla, iman etmemiş kadın da imanlı kocasının aracılığıyla kutsanır. Aksi halde çocuklarınız kutsanmamış olurdu. Şimdiyse kutsaldırlar.
Yasanın Tekrarı 29: 10-13 İsrailli erkekler, çocuklarınız, karılarınız, aranızda yaşayan ve odununuzu kesen, suyunuzu taşıyan yabancılar- Tanrınız RAB’binönünde duruyorsunuz. Bugün Tanrınız Rab’bin ant içerek sizinle yaptığı bu antlaşmayı geçerli kılmak için burada duruyorsunuz. Öyle ki, bugün sizi kendi halkı olarak belirlesin ve size söylediği gibi, atalarınız İbrahim’e, İshak’a, Yakup’a içtiği ant uyarınca Tanrınız olsun.
Elç 2:38-39 Petrus onlara şu karşılığı verdi: “Tövbe edin, her biriniz İsa Mesih’in adıyla vaftiz olsun. Böylece günahlarınız bağışlanacak ve Kutsal Ruh armağanını alacaksınız.
Bu vaat size, çocuklarınıza ve uzakta olanların hepsine, Tanrımız olan Rab’bin kendine çağıracağı herkese yöneliktir.”
M.Orhan PIÇAKLAR (Orhan ANT)