Ben Rab’den hayatımda önemli olduğunu düşündüğüm bir konu icin devamlı bir istekte bulunuyordum ama bir türlü kabul edilmedi. Benim çok istekle ve arzu ile istediğim şey 6 yaşındaki oğlumun gözündeki kaymanın düzelmesi idi Çünkü
1. ameliyattan net sonuç alamadık ve tüm aile olarak çok üzüldük ve biraz karamsarlığa kapıldık acaba Rabbin dilediği gibi bir imanlı değil miyim yoksa? Rab beni acaba işitmiyor muydu? Ama geçen hafta içi kiliseye gittiğimde değerli Pastör’üm Ramazan’ın bana bazı kitaplar hediye edene kadar bu düşünceler kafamı devamlı yoruyordu ve bende bu konuyu kimse ile konuşamıyordum. Acaba Orhan’ın istekleri kabul edilmediğine göre bir günah mı islemişti acaba Rabbin affedemeyeceği kadar büyük olan bir günah mı idi diye düşünülmekten çekindim. Evet, bana verdiği kitapların içinden biri “ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK” diye bir kitap vardı ve önce onu okumamı tavsiye etti ve dediği gibi yaptım ve içerisinde çok ama çok şaşıracağım ve yukarıdaki düşündüğüm konuların hiç te öyle olmadığını gördüm yukarıda yazdığım kötü korkularımı yenip aksine daha da mutlu oldum. Çünkü belki de Rab onu yücelte bilmem için oğlumun gözünün öyle olmasını istiyordu ve size okuduğum ve beni çok etkileyen kitaptan bir kaç konu ile kısa ve özet olarak bir şeyler yazmak istiyorum.
İsa yolda giderken doğuştan kör bir adam gördü. 2Öğrencileri İsa’ya, «Rabbî, kim günah işledi de bu adam kör doğdu? Kendisi mi, yoksa annesi babası mı?» diye sordular (Yuhanna 9:2).
Havariler adamın kendisinin veya ailesinden birisinin işlediği günahdan dolayı onun kör olduğunu zannediyorlardı ama İsa onlara dedi ki,
“İsa şu cevabı verdi: «Ne kendisi, ne de annesi babası günah işledi. Tanrı’nın işleri onun yaşamında görülsün diye kör doğdu.” (Yuhanna 9:3)
İsa onlara adamın kendisinin işlediği bir günahtan dolayı olmadığını bildirdi ve körlüğü Tanrının bir amacı olduğunu bildirdi.
“Meryem ile kızkardeşi Marta’nın köyü olan Beytanya’dan Lazar adında bir adam hastalanmıştı. Meryem, Rab’be hoş kokulu yağ sürüp saçlarıyla O’nun ayaklarını silen kadındı. Hasta Lazar ise Meryem’in kardeşiydi. İki kızkardeş İsa’ya, «Rab, sevdiğin kişi hasta» diye haber gönderdiler. (Yuhanna 11:1-3)
Onu çağırmalarının sebebi ise kesinlikle İsa’nın gücüne olan imanlarının bir göstergesidir. Şüphesiz eğer İsa kendisine tamamen yabancı olan insanları iyileştiriyorsa dostu olan birini iyileştirme fırsatını kaçırmaz diye düşünüyorlardı. Ama durum böyle değildi. İsa bunu işitince “İsa bunu işitince, «Bu hastalık ölümle sonuçlanmayacak; Tanrı’nın yüceliğine, Tanrı Oğlunun yüceltilmesine hizmet edecek» dedi. İsa Marta’yı, kızkardeşini ve Lazar’ı severdi. Bu nedenle, Lazar’ın hasta olduğunu duyunca bulunduğu yerde iki gün daha kaldıktan sonra öğrencilere, «Yahudiye’ye dönelim» dedi (Yuhanna 11:4-6).
Lazar öldü Meryem ve Marta çaresizlik hissini tatmışlardı ve düşünceleri İsa’ya döndü. Neden gelmemişti? Neler çektiğimizi bildiği halde nasıl gelmeyebildi?
Ama İsa dostunun durumun kötüleştiğini de biliyordu ve Lazar’ın öldüğü anı da biliyordu. Bu sözleri söyledikten sonra. “Dostumuz Lazar uyumuştur” diye ekledi, “ama ben onu uyandırmaya gidiyorum.” (Yuhanna 11:11).
Lazar öldü, İman etmeniz için orada bulunmadığıma sizin yararınıza seviniyorum. (Yuhanna 11:14-15).
İsa “seviniyor” muydu? Böyle bir şeyi nasıl söyleyebilirdi? En iyi arkadaşlarından ikisi büyük duygusal fırtınalar yaşıyorlar; bir diğeri ölüyor; ve İsa sevindiğini mi söylüyor? Ne düşünüyor olabilirdi? Kafasından neler geçiyor olabilirdi?
Meryem İsa’nın bulunduğu yere vardı. O’nun görünce ayaklarına kapanarak, “Rab” dedi “burada olasaydın, kardeşim ölmezdi. (Yuhanna 11:18-21,28,29,32)
Çünkü zayıflıklarımıza duygusal yönden ortak olmayan bir başkahinimiz yoktur. (İbraniler 4:15)
İsa Lazar için ağladı. Bizim üzüntümüz içinde ağlıyor.
Ve daha sonra Lazar’ı diriltti.
……..Ve kitapda Yusuf un cektiği Kutsal Kitapda da yazan sıkıntılardan ve Rab’ten ilk zamanlarda yardım (kendi düşüncesi ile) görmediğini ve daha sonra nasıl yüceldiğini anlatıyor.
Demek oluyorki Rab bizlerin üzerinde bulunan sıkıntıları, çileleri aslında kendisini yüceltmek için yapıyor. Kendim açısından bir diğer konuda, devamlı okumak ve daha da Rab İsa Mesih hakkında bilgiye sahip olup O’nu daha da iyi tanımaya calışmak gerekiyormuş. Çünkü tanrı seven bir tanrıdır ama aynı zamanda egemenliği sınırsızdır ve kimsenin bunu neden yaptın diye sormaya hakkı yoktur Yani Tanrıya hesap sorulamaz.
Rab’be Hamd ve Şükürler olsun
OrhanANT (Orhan Pıçaklar)
orhanant@superposta.com
Hristiyanlik ve Sifa bulma nedir? Hristiyanlikta Her dilenen kabul oluyormu? Hristiyanlik hakkinda daha fazla bilgi icin iletisimi kullaniniz.